
Yırtık Kankamla Üvey Babam!
Yırtık Kankamla Üvey Babam! (Eda 18 Y., Antalya) Selam, ben Eda. 18 yaşında, kumral saçlı, beyaz tenli, 1.75 boyunda, fit vücutlu, dik ve belirgin popolu, iri sayılabilecek göğüslü ve yaşıtlarından daha büyük gösteren, dikkat çekici, sexy bir kızım. Aklımda hiç lezbiyenlik olmasa da liseden en yakın arkadaşım Burcu’yla ilk lezbiyen sevişmemi yaşadım. Burcu esmer, 1.55 boyunda, minyon, küçük memeli, küçük ama dik popolu, fiziğinden çok yüz güzelliğiyle dikkat çeken, girdiği ortamda gözleri üstüne çeken bir kız. Annemle babam ben liseye yeni başladığımda boşandı, annem iki yıl sonra yeniden evlendi. (Üvey babam) Hakan abi, annemden 3 yaş küçük, annemin formunu korumak için gittiği GYM salonun hem sahibi hem hocasıydı. Annemin yeniden evlenmesine kızdığım için öz babamın evinde kalıyor, vaktimi çoğunlukla arkadaşlarımla, özellikle Burcu’yla geçiriyordum. Lisede boyum hızla uzamış, memelerim büyümüş, popom belirginleşmişti. Okulda yaşıtlarımın bana bakışlarını hissediyordum, ama annemle babamın boşanmış olmaları yüzünden psikolojik olarak ilişkiye hazır değildim. Bu arada kız arkadaşlarımdan duyduklarımın etkisiyle porno izlemeye başlamış, cinselliği kendi kendime keşfediyordum. Bir süre sonra öz babamın da sevgilisi olup rahat rahat eve atmak istemesi üzerine zorla anneme gönderilmeme sinirlenmiştim. Annemin evi iki katlı, bahçeliydi. Burası aslında benim için daha rahattı, (üvey babam) Hakan abi de bana çok iyi davranıyordu. Anneme olan sinirim de biraz geçmiş, rahatlamıştım. Burcu’nun bize geldiği bir gün evde kimse yokken bakım ve ağda yapmaya karar verdik. Kolumuz bacağımız derken, Burcu, “Kız, pornolardaki kadınların amları da tertemiz, kesin ağdayla alıyorlar, biz de alalım mı?” diye sorması üzerine ilk bana yapmaya karar verdik. Utana sıkıla önce eşofmanımı indirdim. Burcu kiraz desenli beyaz külotumu görünce, “Ne güzelmiş!” deyip popoma şaplak atıp güldü. Külotumu indirip amımı elimle kapattım. Üstümde beyaz askılı badi, ayaklarımda beyaz çoraplarımla yatağımın üstüne oturdum. Burcu önümde diz çöküp beni geriye doğru itince ayaklarımı yatağın üstüne çektim. Burcu bacaklarımı aralayıp elimi tutup amımın üstünden kaldırdı. Transa geçmiş gibi amımı inceliyor, incelerken de garip bir şekilde keyif alıyor gibiydi. Burcu ağdayı dikkatli bir şekilde amımın dudaklarının etrafına sürüyordu. Gülüşüyor, şakalaşıyorduk, ama acıyacak diye de gergindim. Burcu, “Aşkım dolapta buz var mı? Birazdan amın alev alacak!” deyip kahkaha attı. Evde kimse olmasa da bu şekilde mutfağa gidemezdim, “Buzlukta var, hadi al da gel!” dedim. Burcu mutfağa gideli 5 dakikayı geçip de gelmeyince odamın kapısını açıp, “Burcuuuu, nerde kaldın kız orospu? Amım iyice kaşınmaya başladı!” diye bağırıp tekrar yerime geçtim. Burcu koşarak gelip, “Manyak mısın kızım, nasıl bağırıyorsun? Tam mutfağa gireceğimde üvey baban eve geldi, laptopunu almaya gelmiş, onunla konuşuyordum!” deyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ben utancımdan yerin dibine girerken, Burcu ağzından sular akarak, “Yalnız üvey baban da süpermiş haa! O nasıl vücut, o nasıl yakışıklılık, eminim yarağı da kol gibidir, annen ağzının tadını biliyormuş!” dedi. (Üvey babam) Hakan abi esmer, yakışıklı, 1.90 boyunda, vücut geliştirme antrenörüydü. Ona hiç öyle bakmamıştım, ama Burcu haklıydı, pornolarda gördüğünüz o iri kıyım kaslı her yerinden erkeklik fışkıran adamlar gibiydi. Burcu’ya, “Kızım hadi çek şunları, yoksa acıdan öleceğim!” dediğim anda Burcu ağdayı çekmiş, sanki etlerimi koparmıştı. Acıdan kıvranıyor, yastığı ısırıyordum. Yaşadığım acıyla utancımı unutmuştum ki, Burcu diğer parçayı da çekip acımı ikiye katladı. Ben kıvranırken bir anda amımda hissettiğim soğuklukla irkildim. Burcu elindeki buzları acıdan alev alev yanan amıma sürüyor, acımı azaltmaya çalışıyordu. Amımda Burcu’nun nefesini hissettiğimde kafamı kaldırıp baktım, buzdan akan suların üstüne üflüyor, amım iyice serinliyordu, ama içim bir garip olmuş, değişik duygulara kapılmıştım. Daha önce porno izleyip kendimi okşarken hissettiğim şeyle aynıydı bu. Burcu üfledikçe gözlerim kapanıyor, dudaklarımı ısırıyordum. Burcu bunu fark etmiş olacak ki, yatağa yanıma çıkıp neredeyse ağzımın içine girecek kadar yaklaşarak, “Ne oldu kız, hoşuna mı gitti yoksa!” diyerek imalı imalı bakıp bir anda dudağıma yapıştı. Daha önce hiç öpüşmemiştim ve hele bir kızla hiç düşünmemiştim, bu yüzden şok olmuştum. Burcu tepkisiz kaldığımı fark edince dudaklarını çekip, “Özür dilerim, yanlış anladım!” dedi. Burcu yataktan kalkacağında kendime gelip Burcu’nun dudaklarına yapışıp acemice öpmeye başladım. Burcu beni yatırıp üstüme doğru uzanıp öpmeye devam etti. Burcu’nun erkek arkadaşlarıyla ilişkilerini bildiğimden kendimi ona bırakmıştım. Tecrübesiyle konuşmadan sevişmemize yön veriyor, dilini ağzıma sokuyor, dilimi emiyor, dudaklarımı ısırıyordu. İçimdeki duygu inanılmaz seviyeye ulaşmıştı. Burcu bir elini de amıma götürmüş, buzla beraber okşuyor, beni benden alıyordu. İlk sevişmem olduğu için orgazm olmam çok sürmedi. En yakın arkadaşım Burcu beni öpüp, okşayarak zevkin doruklarına çıkarttı. İlk seviştiğim kişinin benim için özel birisi olmasını istiyordum ve bu belki de en sevdiğim insanla olmuştu. Çoktan orgazm olmuştum ama Burcu öpüşmeye devam ediyor, arada bir öpmeyi bırakıp gözlerimin içine bakıp gülümseyip sevişmeye devam ediyordu. Amım artık yanmıyor, içten içten karıncalanıyordu. Burcu biraz aşağıya eğilip memelerimi emmeye başladı. Çok iyi yapıyordu ve beni tekrar orgazma ulaştırması çok sürmemişti. Burcu biraz dinlenmek için durduğunda sessizde olan telefonunun çaldığını fark etti. Annesi arıyordu, panikle açıp, “Tamam, hemen geliyorum!” dedi. Annesi eve geçerken Burcu’yu almak istemiş, 10 dakikadır bize ulaşmaya çalışıyormuş. Burcu hızlıca giyinip evden çıktı. Ben hem ağdanın acısı, hem de ilk sevişme ve iki orgazmın etkisiyle yorgunluktan yerimden kıpırdayamıyordum. Çırılçıplak yorganın altına girip uyumuşum… Annemin, “Hadi kızım, yemek hazır olmak üzere!” sözleriyle uyandım. Uyku iyi gelmişti ama amım halen sızlıyordu. Hızlıca duşa girip hazırlanmaya başladım. Külotumu giydiğimde ağda yerleri sızlıyor, dayanılmayacak şekilde acıyordu. Külotumu çıkarıp altıma dizlerimin az üstüne gelen eteğimi, üstüme de bir tişört giyindim. Ağda yapılmış tüysüz vücudum, duş sonrası losyonların da etkisiyle parlıyordu. Aynada baktığımda kendimi inanılmaz çekici hissettim. Aşağıya indiğimde Hakan abi sofraya oturmuş, annem de yemekleri servis ediyordu. Hakan abi laptopunu almaya geldiğinde hiçbir şey duymamış gibi yemekte normal davranıyordu. Ama ben Burcu’nun söylediklerinden sonra ilk defa ona dikkatli ve alıcı gözle bakıyordum. Gerçekten çok çekiciydi. Onun da beni alıcı gözle incelediğini fark ettiğimde utanıp hızlıca oturup yemeğimi yedim. Onun gibi bir erkek tarafından beğenilme fikri hoşuma gitmişti. O günden sonra evde giyimimin sexy olmasına dikkat ediyor, daha çok ilgisini çekmeye çalışıyordum. Elimde olmadan onun gibi kaslı erkeklerin olduğu, ya da lezbiyen pornolarını izler halde buluyordum kendimi. Burcu’yla o günden sonra hiç sevişip öpüşmedik, iki yakın lise arkadaşı olarak devam ediyorduk. Ama Burcu ikide bir Hakan abinin ne kadar sexy olduğunu hatırlatıyor, bazen de ileri gidip, “Dün sevgilimle sikişirken üvey babanın beni siktiğini hayal ettim!” diye şakalaşıyor, sinirlerimi bozuyordu. Bir an 1.90 boyundaki dev gibi Hakan abinin altında 1.55 boyundaki minicik kankamın inleyerek sikilişini hayal ettim, ama kıskançlıktan çıldırdım… Hakan abinin evde bana ilgiyle bakışları hoşuma gidiyor, o baktıkça daha da cesur davranıyordum. Birkaç kez de porno izlerken onu hayal edip amımı okşayıp parmaklasam da, hem anneme ihanet ediyormuş gibi hissedip hem de ayıp olduğunu düşünüp kendimden utanıyordum… Düşe kalka lise bitmiş, vücudum gelişimini tamamlamış, gerçek bir genç kadın olmuştum artık. Burcu’yla kurduğumuz aynı üniversite hayalini gerçekleştirip Antalya’yı kazandık. Ailelerimizin tanışıyor oluşu ve Burcu’yla da birbirimizi hem çok sevip hem çok iyi anlaştığımız için Antalya’da direkt ev tutmayı önerdik. Ve kabul ettiler. Burcu’nun ailesi ve annemle Hakan abi beraber Antalya’ya gidip kayıtlarımızı yaptırıp bize 2+1 ev tuttuk. O gün mobilyaları da alıp otelde kaldık. Ertesi gün de mobilyalar gelip evi yerleştirdikten sonra ailelerimiz yola çıktı. Burcu ile kendi evimizdeydik artık, hem heyecanlı, hem de hafif tedirgindik. Bunu kutlamalıyız diyerek bir şişe şarap ve hazır yemek alıp geldik. Yavaş yavaş içiyor, sohbet ediyor, geçmişten konuşuyor vakit geçtikçe de ufaktan çakır oluyorduk. Burcu karşımdan kalkıp yanıma geldi ve başını dizlerime koyup kanepeye uzandı. Ben de Burcu’nun saçını okşuyor, sohbete devam ediyor, halen kendi evimizde olduğumuza inanamıyorduk. İlk ve son sevişmemizin üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş ve ne tekrarlamış, ne de muhabbetini açmıştık. Engel olamadığım bir şekilde eğilip Burcu’yu dudağından öpüp geri çekildim. Burcu doğrulup gözümün içine baktı ve bir anda kucağıma oturup dudağıma yapıştı. Ellerimiz birbirimizin saçlarında ve yüzünde, dillerimiz birbirine bağlanmış şekilde sevişiyor, nefes nefese öpüşüyorduk. Burcu bir an durup, “Bir yıldır bunu bekliyordum, pişman oldun sandım!” diye mutluluktan parlayan gözlerle bana bakıyordu. Bu sefer dudağına ben yapıştım. Lezbiyen pornoları sayesinde kendimi geliştirmiş, neler yapacağımı ve ne istediğimi artık biliyordum. Öpüşürken iki elimi birden o küçük ama dik, avucumu dolduran poposuna götürüp taytının üstünden okşamaya başladım. O da o sırada benim tişörtümü çıkarmış, sutyenimin içine zor sığan memelerimi okşuyordu. Tek eliyle sutyenimin kopçasını açıp memelerimi özgür bıraktı. Memelerimi okşuyor, sertleşmiş iri uçlarını sıkıyor, bu beni daha da azdırıyordu. Öpüşmeyi bırakıp kendi tişörtünü ve sutyenini de çıkarıp göğüslerime yapışıp emmeye, yalamaya ısırmaya başladı. Burcu’nun memeleri benim ergenlikteki memelerimden bile küçücüktü, avucumun içinde kayboluyordu. O küçük memeleri ağzıma alıp emmek için çıldırıyordum. Benim iri vücudumun yanında Burcu çocuk gibi kalıyordu. Artık hormonlar beni yönlendiriyor, iç güdülerimle hareket ediyordum. Hiçbir şeyi düşünerek yapmıyor, içimden ne geliyorsa o şekilde davranıyordum. Kendimi olayın akışına bırakmış, Burcu’yla özgürce sevişmek istiyordum. Burcu’yu kolunun altından tutup kanepede önümde ayağa kaldırdım. Yüzüm tam am hizasına geliyordu, taytını indirdiğimde hafif tüylü, ince çizgi gibi amı karşımdaydı. Amından gelen koku beni hipnoz etmiş gibi içine çekiyordu. Bacaklarından tutup kedime çektim, derin bir nefesle terle karışık amının kokusunu içime çektim. Beynimde şimşekler çakıyor, kendimden geçiyordum. Kendime iyice yaklaştırıp amına dilimi sürdüğümde Burcu’ya baktım, gözlerimin içine bakarak sanki devam et der gibi yalvararak kafamdan tutup amına bastırdı. Ben Burcu’nun amını yaladıkça kendimden geçerken, Burcu da inleyerek beni daha da azdırıyordu. Burcu bir anda kafamı bacaklarının arasına sıkıştırıp titreyerek orgazm olmaya başladı… Ağzım, yüzüm Burcu’nun orgazm sıvılarıyla kaplanmıştı. Onu böyle çığlık çığlığa orgazm edip zevk vermiş olmak bile beni tatmin etmişti. Görevimi başarıyla yerine getirmiş gibi hissedip mutlu olmuştum. Ama benim amım da vıcık vıcık olmuş, orgazm olmayı bekliyordum. Burcu yorgunluktan kendini koltuğa bırakıp uzanmış, hareket edecek hali kalmamıştı. Ben de şortumu ve külotumu çıkarıp yere diz çöküp Burcu’yu yana çevirdim, amını koklayıp yalayarak kendimi okşayarak orgazm oldum. Sonra da Burcu’nun yanına kıvrılıp uyudum… Burcu’yla Antalya’ya alışıyor, derslere gidiyor, gençliğimizin ve özgürlüğümüzün tadını çıkarıyor, arada bir de sevişiyor, birbirimizi tatmin ediyorduk. Burcu hemen erkek arkadaş yapmıştı. Hem onunla hem de başka günü birlik erkeklerle evde çatır çatır sikişiyordu, ama ben bekaretimi özel birine vermek istediğimden erteliyordum… Antalya’ya geleli neredeyse 5 ay olmuştu. Finaller sonrası Burcu İstanbul’a gitmiş, annem de benim yanıma gelmişti. Anneme Antalya’yı güzelce gezdirdim, resmen Antalya’ya aşık olmuştu. Annem İstanbul’a döndükten iki hafta sonra beni arayıp, “Sana bir sürprizimiz var, Hakan Antalya’da bir GYM salonu açacak!” dedi. Buna hem sevinmiş hem de düzenim bozulacak, annem de Antalya’ya taşınacak ve beni yanına alacak diye üzülmüştüm. Birkaç gün sonra annem beni arayıp, “Hakan hafta sonu için Antalya’ya geliyor, dükkan ve ev bakacak. Buradan istediğiniz bir şey var mı?” diye sordu. Burcu da evden annesinin yaptığı bir şeyler isteyip, “Şule abla ben hafta sonu arkadaşlarda olacağım, proje çalışmamız var. Hakan abi burada kalır rahatça!” dedi. Annem de, “Otel ayarlamıştı, ama iptal etsin o zaman, daha iyi olur!” dedi… Hakan abi cuma sabahı Antalya’ya geldi. GYM salonu olabilecek birkaç dükkan baktıktan sonra okula beni almaya geldi. Dersten çıktığımda kantinde kahve içiyordu. Bütün kızların gözü üstünde, meraklı gözlerle inceliyorlardı. Yanına gittiğimde ayağa kalkıp sıcak bir sarılmayla yanağıma ufak bir öpücük kondurup oturdu. Ben de karşısına geçtim. Arkadaşlarım hayretle, diğer kızlar da hasetle bana bakıyordu. Bu hoşuma gitmiş, kızları daha da çatlatmak için Hakan abiye daha samimi davranıyor, gülüp eğleniyordum. Hakan abi de bunu fark etmiş olacak ki bana ayak uyduruyor, arada elime koluma dokunuyordu. Kahvelerimiz bitince, “Hadi yemeğe gidelim!” diyerek kalktık. Güzel bir restoranda öğlen yemeği yedikten sonra tekrar dükkan bakmaya gittik. Düz ayak büyük bir dükkandı, yeri de güzeldi. Hakan abi dükkan sahibine bir şeyler sorduktan sonra, kadın beni kast ederek, “Sanırım açacağınız GYM’de eşiniz de eğitmenlik yapacak, kadın eğitmen olması çok iyi. Yakında oturuyoruz, biz de eşimle salona geliriz!” dedi. Hakan abi de hiç bozuntuya vermeden evet der gibi kafasıyla onayladı. Bu hoşuma gitmişti. Hakan abi ile o gün birkaç dükkan daha baktık. Arabada Hakan abinin gözü yoldan çok neredeyse popoma kadar açılan bacaklarımdaydı. Bu kadar rahat davranmasını beklemiyordum açıkçası. Her gittiğimiz yerde kadınlar Hakan abiyi izliyor, ben de onları çatlatmak için Hakan abiye yanaşıyor, iki elimle kaslı kollarından tutuyordum. Benim bu hareketim hoşuna gitmiş olacak ki, elini belime atıp yürüyor, oyunumu devam ettiriyordu. Akşam olunca dışarıda yemeğimizi yerken balığın yanında birer duble de rakı içtik. Hakan abi, “Başka bir mekanda içmeye devam edelim mi, yoksa eve mi gitmek istersin?” diye sordu. “Çok yoruldum, ayaklarım topuklunun içinde yamuldu, artık ağrıyor, eve gitsek olmaz mı?” diye sorduğumda, “Güzel eşim ne derse o!” diyerek güldü. Bana güzel demesi de, eşim demesi de çok hoşuma gitmişti. “Evde şarap var!” desem de Hakan abi marketten bir şişe rakı ve abur cubur aldı. Eve girdik. Masayı hazırlarken ona, “Hakan abi, sarhoş olur da sızarsam sen benim yatağımda yat, ben de Burcu’nunkinde yatarım!” dedim. Ben kanepeye, Hakan abi de karşımdaki sandalyeye oturdu. Ayaklarımı Hakan abinin yanındaki sandalyeye uzatmış sohbet ediyor, ufak ufak rakılarımızı yudumluyorduk. Hakan abi benim kızarmış, arkasını ayakkabı vurmuş ayaklarımı görünce, “Kıyamam, benim yüzümden perişan oldun, bari kendimi affettireyim!” diyerek ayaklarımı tutup bacaklarının üstüne çekti, okşayıp, ovarak masaj yapmaya başladı. O büyük ve güçlü elleri arasında benim ayaklarım bile küçücük görünüyordu. Ayaklarıma yaptığı masaj beni ufaktan uyarıyor, içim bir hoş oluyordu. Sohbetimiz bugünkü olanlara, kadınların Hakan abiye bakışına gelmiş, ben gülerek kıskanç şekilde kadınların nasıl baktığını anlatırken, Hakan abi, “Güzel eşim yanımdayken hiçbirini gözüm görmedi inan!” dedi. Bu çok hoşuma gitmiş, ama aynı anda ayaklarımın Hakan abinin önündeki sertliğe değmesiyle irkilmiştim. Hakan abinin kalkmış sikini şortunun üstünden ayaklarımla hissedebiliyordum, ama o masaja devam ediyor, gülerek sohbet ediyordu. Ben de bundan iyice etkilenmiş yavaş yavaş ıslanıyordum ki, bir anda evin kapısı açılınca irkilip ayağımı çektim. Evimizin kapısı Amerikan mutfak ve oturma alanının bir olduğu salona açılıyordu. Burcu sinirli yüz ifadesiyle içeri girdi. Erkek arkadaşı yaptıkları planı unutmuştu ve ailesi Antalya’ya geldiği için Burcu’nun hayalleri suya düşmüştü. Burcu önceki gün bana (İki haftadır elime de amıma da yarak değmedi, azgınlıktan çıldıracağım!) demişti, siniri de muhtemelen bu yüzdendi. Hakan abiye uzanıp, “Sinirden unuttum, hoş geldin abi!” diyerek eğilip yanağından uzunca öptü. Ama eğilirken sutyeni bile doldurmayan memeleri elbise içinden görünüyordu, ki bu Hakan abinin de dikkatini çekti ve bakışları memelerine kilitlendi. Burcu yanıma oturdu, sohbete devam ediyorduk, ama Hakan abinin ilgisi benden Burcu’ya kaymış, Burcu’nun elbiseyi delecek gibi durak küçük memelerinin büyük uçlarına bakıp duruyordu. Sanki sevgilim yanımda başkasını kesiyormuş gibi kıskanmıştım… Burcu mutfaktan şarap şişesini de getirdi. Saatler ilerlemiş, üçümüz de çakır olmuştuk, çok da yorulmuştuk. Ben, “Hadi artık yatalım, yarın da bir sürü işimiz var!” deyince hepimiz kalktık, odalara çekildik. Ben Burcu’yla Burcu’nun yatağında, Hakan abi de benim yatağımda yatıyordu. Ben olanları düşünüyor, Hakan abiyle fazla ileri gittiğimi düşünüp utanıyor, ama bir yandan da kendimi haklı çıkarmaya çalışıp uyuyamıyordum… Bir ara Burcu, “Eda, uyudun mu?” diye seslendi, ama ses vermedim. Burcu sessizce yataktan kalkıp banyoya girdi. Birkaç dakika sonra banyonun kapısı açıldı, ama Burcu yatağa gelmedi. Süre biraz uzayınca acaba bir şey mi oldu diye yataktan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Banyonun kapısı açık, ışığı kapalıydı ve salonda da yoktu. Öbür odanın hafif aralık kapısından fısır fısır konuşmalar duydum. Yaklaşınca, Hakan abinin kısık sesle, “Burcu, ben evliyim, yan odada da senin arkadaşın benim de üvey kızım yatıyor, bu çok yanlış!” dediğini duydum. Burcu da buna karşılık, “Eda zaten sana olan ilgimi ve arzumu biliyor! Hem baksana, yanlış diyorsun ama önündeki çoktan taş gibi olmuş bile, bir tadına bakalım şunun!” dedi. Konuşma bitmişti, ama meraktan çıldırıyordum. Kapıyı çok az aralayınca aynadan Burcu’nun Hakan abiye sakso çektiğini görebiliyordum. Hakan abi de bir eliyle destek alıp kafasını geriye atmış, diğer eliyle de Burcu’nun kafasını sikine bastırıp çekiyordu. Hakan abinin kaslı çıplak bedeni mitolojideki Tanrı heykeli gibi karşımda duruyor, hem kıskançlıktan hem de azgınlıktan kuduruyordum. Yaklaşık on dakika boyunca Burcu Hakan abinin sikini ve taşaklarını yalayıp emdi ve Hakan abi derin bir hırıltıyla, “Burcu geliyorum!” diyerek Burcu’nun ağzına boşaldı. Burcu ağzındaki döllerin hepsini yutup Hakan abinin halen sert duran sikini yalayarak temizledi. Burcu yatağın kenarında yerde Hakan abinin sert siki elinde Hakan abiye şefkat bekleyen bir kedi gibi bakarkaen, Hakan abi de Burcu’ya sanki dünyayı bağışlamış gibi bir minnet ve teşekkürle bakıyordu. Bunu aşırı derecede kıskanmış, delicesine Burcu’nun yerinde olup üvey babamın bana o şekilde bakması için çıldırmıştım. Tam her şey bitti deyip Burcu görmeden yatağa döneyim derken, Burcu, “Hadi, içime gir, sen de beni rahatlat!” diyerek ayağa kalkıp yatağa sırt üstü uzandı. Hakan abi de önüne geçip Burcu’nun bacaklarını ayırdı. Artık onları yandan ve daha rahat görüyordum. Hakan abinin kol gibi siki muhteşem görünüyordu. Burcu bunu nasıl içine alacak diye düşünüyordum ki, Hakan abi yavaş yavaş giriyor, Burcu ben duymayayım diye sessiz sessiz inliyordu. Sikinin tamamını soktuğunda derin bir oh çekip Burcu’nun üzerine yatıp dudağından öpüp yavaş yavaş git gel yapmaya başladı. İşin romantikliğe kaçışı beni iyice çıldırtmış, elimi külotumun içine atmış ıslak amımı okşuyordum… Hakan abi altında oyuncak gibi kalan minyon Burcu’yu bir süre böyle siktikten sonra Burcu hakan abinin boynuna sarılarak orgazm oldu. Hakan abi bu şekilde Burcu’yu kucağına alıp kaldırdı. Burcu daha orgazmın etkisi devam ederken Hakan abi ayakta kucağındaki Burcu’yu alttan kökleyerek sikiyordu. Öpüşüyor, Burcu’nun ufak şekilli götünün yanaklarını yoğuruyor ve sert sert sikmeye devam ediyordu ki, Burcu Hakan abiye sarılarak kendini yukarı çekip yeniden orgazm olmaya başladı. Amının suları çeşme gibi yere akıyordu. Burcu kendini yukarı çekince Hakan abinin kalkık ve Burcu’nun içinde ıslanmış kocaman siki ok gibi fırlamış, aklımı almıştı. İkisi de ter içinde kalmış, terden parlayan vücutları beni iyice azdırmış, kendimi okşayarak orgazm olmuştum. Hakan abi Burcu’yu kucağından indirirken çevirmiş köpek pozisyonuna getirmişti. Burcu, “Dayanacak gücüm kalmadı, çok yoruldum, abi nolur yeter!” dese de, Hakan abi, “Ben daha boşalamadım, baksana mosmor oldu taşaklarım, az kaldı!” diyerek arkadan sikini amına bir anda soktu. Burcu kafasını yatağa gömmüş, sadece götü yukardaydı. Hakan abi avucunun içinde kaybolan Burcu’nun götünün yanaklarını yoğuruyor, az önce (Yoruldum!) diyen Burcu da şimdi inleyerek, “Daha hızlı, sik, durma!” diyerek inliyordu… Bir süre sonra Hakan abi, “Geliyorum!” dediğinde Burcu inleyerek, “Ben de, ben de, içime boşal, korunuyorum!” dedi. Hakan abi bir anda sonuna kadar sokup Burcu’yu kendine doğru çekti. Burcu titriyor, Hakan abiyse yay gibi kasılarak gözlerini kapatmış kendinden geçiyordu. Onlarla birlikte ben de bir kez daha orgazm olmuştum. Hakan abi kendine gelip Burcu’nun amından çıktığında Burcu yana devrildi. Hakan abinin de siki yumuşamış, küçülmüştü. Sessizce uzaklaştım ordan, yatağa yattığım gibi uyumuşum… Sabah uyandığımda Burcu bana sarılmış uyuyordu. Yaptıklarını kıskanmıştım, ama kızamıyordum. Hem en iyi arkadaşım, hem de ilkleri yaşadığım kişiydi Burcu ve aramızda sanki garip bir aşk var gibiydi. Öte yandan Hakan abinin beni de sikmesini içten içe arzuluyordum. Bunu tabii Hakan abiye söyleyemem, ama belki Burcu’ya anlatma cesaretini bulurum ve Burcu da punduna denk getirirse üçlü yaparız 🙂 (Eda)
Ayrıca okumak isteyebilirsiniz: Adana-eskort Gülçin