
Londra Boynuzlaması!
Londra Boynuzlaması! (Fevzi 35 Y., İzmir) Merhaba, ben Fevzi, 35 yaşındayım, evliyim. İzmir’de yaşıyoruz. Karım 30 yaşında, sarışın, yeşil gözlü, 1.60 boyunda, balıketli bir hatun. Yani erkekleri her haliyle tahrik edebilecek bir hatun. Bilmediğimi düşünse de beni defalarca boynuzladığını biliyorum, fakat önemli bir sebepten dolayı bilmezden geliyorum. Bu önemli sebep, sikimin küçük oluşu ve karımı tatmin edemeyişim. Karımın beni boynuzlaması önceleri zoruma gitse de, sonradan büyük haz alır hale geldim. Yani anlayacağınız bu durumdan ikimiz de memnunuz… İngiltere’de yaşayan yakın bir akrabamızın kızının düğünü vardı, bizi davet ettiler. Ekonomik durumumuzun uygun oluşu, pasaportlarımızda birkaç Avrupa ülkesinin vizesi oluşu ve de üstelik de düğün davetiyemizin oluşundan dolayı vizeyi kolayca aldık ve İngiltere’ye uçtuk. Londra’daki akrabamız bize küçük bir bahçeli ev tahsis etti, ev onun mu yoksa haftalık mı kiraladı bilmiyorum, sormadım. Ev, Türklerin ve diğer yabancıların yoğun yaşadığı Hackney diye bir semtte idi. Eve yerleştik, iki gün sonra düğün olacaktı, iki günlük bir zamanımız vardı, gönlümüzce geçirmek istiyorduk. Yol yorgunluğu ile birşeyler atıştırdıktan sonra duş alıp yatmaya karar verdik. Benden sonra karım da duş almış ve iyi kurulanmadan yatağa girmişti, üzerinde hiçbir şey yok, öylece yanıma uzandı. Ondan yana döndüm, önce göğüslerini okşadım, uçları kabarmaya başladı. Göğüslerinden sonra göbeği derken mis gibi tüysüz amcık avcumun içinde idi. İşaret parmağımı amına, orta parmağımı da göt deliğine soktum, hafif hafif git geller yapıyor, amın sulanmasını bekliyordum. Karımın nefesleri sıklaşmaya ve amı sulanmaya başlamıştı. Karım hareketlenmeye başlayınca anladım ki kıvama gelmişti… Beni sırt üstü yatırdı, üzerime çıktı, sikimi amcığına yerleştirdi. Nasıl girdi fark etmedim bile, sikim çok küçük olduğundan amcığın içinde kaybolmuştu. Evet, sikim küçük olduğundan mesela ben karımı domaltıp götten hiç sikemedim, çünkü sikim karımın koca göt yanaklarının içindeki pembe göt deliğine ulaşmıyordu. Ancak karım şimdi olduğu gibi üzerime oturursa götüne sokabiliyordum. Karım üzerimde kavisler çizerek amının içindeki küçük siki hissetmeye çalışıyordu. Yeterince hissedememiş olmalı ki, doğrulup sikimi götüne yerleştirdi ve tek hamlede içine aldı. Hafif hafif hareket ederek beni götünün içine boşalttı. Her zamanki gibi karımın amacı beni çabucak boşaltmaktı, tahminimce kendisi orgazm bile olmadı. Karım bu duruma alışık olduğu için kalkıp duşa gitti, muhtemelen orada kendi kendini orgazm etti. Ben de duş aldıktan sonra yattık, çıplak halde birkaç saat uyuduk… Hava, İngiltere’de yaşayanların söylediğine göre çok güzeldi. O mahalledeki evlerin hepsinin bahçeleri evlerin arka tarafındaydı. Evin küçük arka bahçesine çıktık, çay kahve içiyor, sohbet ediyorduk. Derken yan bahçe duvarında sırım gibi bir zenci erkek belirdi. Uzun örgülü saçları vardı ve üstünde sadece şort vardı, yani üst kısmı çıplaktı. Bize, “Hello!” dedikten sonra birşeyler daha söyledi. Biz hiç İngilizce bilmiyoruz. Ben Türkçe olarak, “Kusura bakma, anlamıyoruz!” dedim. Zenci yıllardır Türk mahallesinde oturduğu için çat pat Türkçe öğrenmiş. Öğrenmiş dediğim de birkaç kelime ve cümle ezberlemiş hepsi o yani. Bir de bunu keklemişler, yoksa karımın yanında bana, “Nasılsın amına koyayım?” der mi 🙂 Epey gülüştük buna. İngilizce bilmesek de el işaretleriyle falan biraz anlaşıyorduk. İlk defa bir zenci ile bu kadar yakın olmak karımın ilgisini çekmiş olmalı ki, eli ile çayı işaret edip, “Çay içer misin?” diye sordu. Zenci, “Yes!” deyince, ben de elimle atla işareti yapıp, “Gel bu tarafa!” dedim. Çok sevindi, çevik bir hareketle duvardan atlayıp bizden tarafa geçti. Yarı Türkçe, yarı işaret dili ile zenciyle sohbet etmeye çalıştık. Çay içerken ara ara zenciyle karımın kesiştiklerini fark ettim. Zenci çayını içip teşekkür etti ve geldiği gibi duvarın üstünden atlayıp kendi evinin bahçesine geçti. Bir süre sonra o taraftan yoğun bir sigara (yanık ot kokusu gibi) kokusu geldi, zenci çekiyordu demek ki. Biz de içeri geçtik. Saat 14:00 gibi olmuştu. Kafam da deli sorular vardı, acaba fırsat bulsa karım zenciye verir mi diye düşünmeye başladım. Tanıdığım karım böyle bir fırsatı kaçırmazdı. Akrabamıza telefon açtım, “Gel bizi biraz dolaştır!” dedim. Akrabamız 10 dakika içinde arabasıyla geldi. Karım, “Ben yorgunum, uyuyacağım, siz dolaşın!” dedi. Ben de, “Biz birkaç saat gelmeyiz ama!” dedim. Karımın gözlerinin içi güldü, “Tamam, tamam, gidin siz!” dedi. Biz çıktık, evden ayrıldık. Arabayla 150 metre falan evden uzaklaştık ki, akrabama, “İçim rahat değil, sen beni burada indir, ben etrafta biraz gezer eve dönerim!” dedim. Onun da işine geldi, adamın düğün telaşı var sonuçta. Evin tek anahtarı vardı, karım, “Anahtarı al giderken, uyurken geldiğini duymayabilirim!” dediği için ben almış ve kapıyı dışarıdan kilitlemiştim. 15 dakika sonra eve döndüm. Sessizce kapıyı açtım. Aşağıda küçük bir salon ve mutfak, yukarıda ise banyo, WC ve tek bir yatak odası vardı. Karım salonda yoktu. Sessizce yukarı çıktım, orada da yoktu. Banyonun penceresinden bahçeye baktım. Karım üzerine kısa askılı bir tişört geçirmiş, sütyen takmadığı için tişörtten taşan göğüslerinin yanı sıra göğüs uçları da belli oluyordu, oturmuş sözde kahve içiyordu. Altında, ilk defa gördüğüm kısa bir etek vardı, etli bacaklarını tam olarak gösteriyordu. Hmmm, bizimki oltayı atmış diye düşündüm ve beklemeye başladım… Üç beş dakika geçti zenci duvardan kafayı uzattı. Birşeyler söylüyor, ama ne ben nede karım birşey anlamıyoruz tabii. Karım eliyle işaret etti (Geç bu tarafa!) diye. Zenci yine bir çırpıda duvardan atlayıp bizden tarafa geçti. Karımın yanına oturdu, sürekli konuşuyor, ha bire birşeyler anlatmaya çalışıyordu. Ama bu arada eli de hiç durmuyor, eli bir karımın saçlarına dokunuyor, bir göğüslerini gösteriyor, boynuna dokunuyor falan. Derken elini karımın dizine koydu. Koyu renkli elini karımın dizine koyması ile olayın nereye gideceği daha da belirgin bir hal aldı. Elinin biraz daha yukarı çıktığını gördüm. Hafiften karımın bacağını sıkıyordu. Karımda tek bir hareket yoktu. Derken karım zencinin elinin üstüne elini koyup hafiften okşayıp çekti. Bundan cesaret alan zencinin eli çoktan bacak arasını bulmuştu. Artık eli karımın amcığındaydı ve okşamaya başlamıştı. Çok sürmedi, zenci karımı boynundan öptü. Karım ordan öpülmeye çıldırır, ayağa kalktı ve zencinin elini tutup çekerek içeriye yöneldi. Bense ne yapacağımı şaşırdım. Koridorda rafları sökülmüş eski bir ahşap dolap vardı. Dolabın arkasına saklandım ve beklemeye başladım… Beş dakika falan sonra çıkıp yatak odasına yöneldim. Odanın kapısını bile kapatma gereği duymamışlar. Koridordan gizlice izliyorum. Karım çoktan yatağa uzanmış, zenci kafasını karımın bacak arasına gömmüş, o güzelim amcığı dilliyordu. Bir müddet sonra zenci doğruldu, bu sefer karım zencinin yarağına yumuldu, ama ben göremiyordum ancak zencinin götünü görüyordum. Karım yarağı biraz yaladıktan sonra çekildi, hiç benim alışık olmadığım şekilde yatakta elleri ve dizleri üzerine domaldı. Zenci arkada yerini aldı, işte şimdi yarağı görmüştüm. Abartısız o yaraktan benimki gibi dört yarak çıkar, çok uzun, kalın ve sünnetsiz bir yarak! Zenci yarağını eliyle tutmuş kırbaç gibi karımın göt yanaklarına vuruyor, bir yandan amını götünü parmaklıyor, karım kıvranıyor, “Hadi sik beni, yeter, geçir!” diyor, ama anlayan kim 🙂 Zenci karımın götüne şaplaklar atıyor, yarağını bir göt yarığına bir amına sürtüyor, karımı delirtiyordu. Bir müddet sonra karımın amına yarısına kadar yerleştirdi, karım alamıyor ve zorlanıyor gibiydi, sürekli inliyordu. Zenci zorlaya zorlaya kalanını da soktu ve sikmeye başladı. Çok hoyrat sikiyordu, bazen koca elleri ile karımın göğüslerini eziyor, bazen diz üstü domaldığı için hafif sarkan göbeğini sıkıyor, bazen de belinden iki eliyle tutup yarağı tüysüz amcığa dibine kadar köklüyordu. Yarağını çekerken de karımın amcığı adeta uzuyor ve yarağı bileklik gibi kavrıyordu… Yaklaşık 15 dakika falan siktikten sonra zenci iyice abandı, karım elleri üzerine duramadı ve yüz üstü yığıldı kaldı. Zenci ne var ne yok sokmuş, karımı iyice altına almıştı. Karım zencinin altında, “İçime boşaldın, içime boşaldın!” diye feryat ediyordu. Eee, onu altına yatarken düşünecektin 🙂 Bir süre böyle kaldılar, sonra zenci dizleri üzerine doğruldu, sonra yatağa sırt ustü uzandı. Zencinin terlemiş kapkara vücudu parlıyor, yumuşamış yarağı da bacağına doğru sarkmış halde uzanıyordu. Karım zar zor sırt üstü uzandı. Bacakları iki yana açık halde uzanmıştı, amından zencinin taşan döllerini görebiliyordum. Karım yerden tişörtünü aldı, önce kendi amını temizledi, sonra zencinin yarağını temizledi. Bir müddet böyle uzandılar… Sonra tekrardan öpüşmeye başladılar. Zenci karımın dilini emiyor, kendi koca dilini karımın küçücük ağzının içine sokuyor, koca elleri ile karımın göğüslerini eziyor, arada amını parmaklıyordu. Karım da elini zencinin yarağına atmış, sıvazlıyordu. Yarağı yeniden sertleşen zenci sırt üstü uzandı, karım üzerine çıktı, yarağa oturdu ve inip inip kalkmaya başladı. Artık alışmıştı amcığı, yarağı tamamen alabiliyordu. Bir süre sonra zenci bacaklarını topladı, karımın belinden kavrayıp kaldırdı. Yarak amcıktan çıkmıştı, zenci bir eliyle yarağını kavradı ve parmaklarını da kullanarak karımın pembe göt deliğine dayadı. O an ben, mümkün değil o yarak karımın götüne asla girmez diye düşündüm. Karım da aynı düşünüyor olmalıydı ki, “No, no!” diyordu. Karım İngilizceyi sökmüştü 🙂 Zenci, yarağının sünnet derisini sıyırdı, yarağının başını karımın göt deliğine yerleştirip alttan zorlamaya başladı. Bacaklarını da karımı iki yandan kavramak için kullanıyor, karımın sağa sola yalpalamasını engelliyordu. Karımı belinden tutup alttan bir hamle yaparak baş kısmını karımın daracık götüne geçirmeyi başarmıştı. Sonra bacaklarını uzatıp ellerini karımın göğüslerine atıp onları okşamaya başladı. Yani geri kalan kısmı karıma bırakmıştı, belli ki alabileceği kadarını kendi alsın diyordu. Karım yarağı götüne milim milim almaya başladı ve en nihayetinde taşaklara kadar oturmayı başardı… Biraz öyle oturdu, sonra yarağı yarısına kadar götünden çıkacak şekilde yukarı kalktı ve öylece durdu. Bu kez karım zenciye topu atmış oluyordu, onun hamlesini beklemeye başladı. Zenci hemen anlamıştı, alttan yukarı karımın götüne piston gibi girip çıkmaya başladı. Karım acıyla karışık zevkten çıldırıyordu. Bir 10 dakika karımın götünü bu şekilde siktikten sonra iyice geçirip öylece kaldı. Götünün içine boşalmıştı bu sefer. Karım da zencinin üzerine yığılıp kaldı. Karımın huyunu biliyordum, biraz sonra kesin duş yapacaktı, yakalanmamak için sessizce aşağıya indim ve evden çıktım. Yaklaşık iki saat gezip eve döndüğümde zenci çoktan gitmişti ve karım yatakodasında bu sefer gerçekten uyuyordu… Düğünden sonra İzmir’e döndüğümüzde, karım, “Londra’yı çok sevdim, ilk fırsatta tekrar gidelim kocacığım!” dedi. Umarım melez bir çocuğumuz olmaz 🙂 (Fevzi)
Ayrıca okumak isteyebilirsiniz: Sarıçam Müthiş Escort Şermin