
Karımın Orospu Oluşu!
Karımın Orospu Oluşu! (Ersin 37 Y., İstanbul) Karımın avukat Camoka ile yaşadıkları onu biraz sarsmış olsa bile beklediğimden çok daha çabuk toparlandı. “Sen de fırsattan istifade ettin!” dedi bana. “Aşkım, çok tahrik ediciydin, yüzüne o kadar çabuk boşaldım ki, fark etmişsindir!” dedim. Karım, “Bunları Hasan abiye anlatacağım, görürsün!” dedi gülerek. Espri gibiydi, ama Hasan abiyle karımın arasındaki ilişki güçleniyordu maalesef. Tabii Hasan abinin ve Camoka’nın bizi çok zor duruma düşmekten kurtardığını, karımın fuhuşla fişlenmekten yırttığını unutmak mümkün değildi… Hafta içi bir akşam kapı çaldı. Burcu ablaydı gelen, “Hasan abiniz çağırıyor sizi!” dedi. Karım da Burcu ablaya, “Abla sen çocukla kalır mısın evde, yalnız bırakmayayım?” dedi. Burcu abla da, “Ah küçük orospu, hep işlerini bana yaptırıyorsun. Hadi gidin, tamam ben bakarım küçük prense!” dedi. Biz de Hasan abinin yanına çıktık. Karım da ben de akşam olduğu için gündelik eşofmanlarımızlaydık. Hasan abi bizi içeri aldı, “Yaa Nalan bir gün de şuraya güzel giyin de gel be yavrum!” dedi. Karım da herzamanki gibi Hasan abinin yanaklarından öpüp, “Tamam abiciğim, sen iste yeter ki! Senin bizim için yaptıklarından sonra seni mi kıracağım!” dedi. Hasan abi, “Senin şu değer bilmez yavşak kocan olmasa daha iyi şeyler planlardık, ama bakma işte, kocan moralimi çok bozdu!” dedi. Ben hemen atıldım, “Abi özür dilerim, tecrübesizliğime ver. Abi ver elini öpeyim, affet!” dedim. Hasan abi de kırmadı beni, elini öptürdü ve “Tamam, hadi artık efendi ol, saçma sapan şeylerle moralimizi bozma!” dedi. Karım, Burcu ablanın mutfağını bildiği için, “Ben çay koyayım siz oturun!” dedi. Ben de Hasan abiyle salona geçtim. Hasan abi, “Oğlum, bu Camoka işi pahalıya geldi, biliyorsun, haberin vardır!” dedi. “Yok abi birşey söylemedi, ama Nalan’a öyle şeyler yaptı ki, herhalde ödeştik!” dedim. “Bak işte yine saçmalıyorsun, kadın işi bu adamlar için sadece jest olur. Sana kıyak yaptı adam, kalktı Antepten geldi, Nalan’ı sicili bozulmadan kurtardı. O size kıyak yaptı, Nalan da ona jest yaptı, öyle düşün, para işi başka!” dedi. “E peki ne kadarmış borcumuz?” dedim. Hasan abi, “Normalde acil işler için 20 bin dolar alıyor, ama benim hatırım için 15 bin dolara razı oldu. Üç aydır para alıyorsunuz masaj salonundan, ödersiniz!” dedi. “Abi o paralar bitti ki çoktan!” dedim. “Ulan kira işinizi de ben çözmüştüm, siz bu sorumsuzluğa iyice alıştınız. Öyle bol keseden para harcayabilmeniz için Nalan’ın çalışması lazım!” dedi. “Abi, tıbbi ürün satışı işi vardı demiştin?” dedim. Hasan abi de, “O iş artık kurtarmaz ki, 15 bin doları toplamak çok sürer, adama bu hafta ödememiz lazım, arada ben olduğum için borç benim borcum oldu!” dedi. Sonra da senetler çıkardı ve “Sizin mali sicil temiz. Şunları Nalan imzalasın, bankaya verelim, kredi alalım!” dedi. O arada karım çaylarla salona girdi. Ben karıma, “Hasan abi yine senet yapalım diyor borçlarımız için…” dediğimde, karım, “Aman abi durumumuz belli, neyle ödeyeceğiz, yine masaj salonu işi mi yapacağım?” dedi. Hasan abi, “Yok, o iş artık tehlikeli, hem de çok yavaş para geliyor. Benim alanım değil ama, şehir dışından gelen iş adamları gecelik Eskort istiyor, öyle birşey yapalım!” dedi. Ben hemen atıldım, “Hasan abi ben karıma orospuluk yaptırmam!” dedim. Hasan abi, “Bak yine yavşaklığın tuttu, borcunu öde, yok, iş öneriyorum, yok, anca zırıltı. Nalan kızım ben seni sikmedim mi? Camoka sikmedi mi?” dedi. Karım mahcup bir şekilde, “Abi öyle demesek…” dedi. Hasan abi de, “Kızım bu konuşmaya alışacaksın ki profesyonelce işini yapasın. Merak etme, ben seni kerhanelere düşürmem! Camoka’ya sorarız, Nedim’e sorarız, başka arkadaşlar da var. Sen böyle paspal olma bakımlı ol, terbiyeli hanım efendi ol. Gelen iş adamları yanlarında orospu değil, kaliteli Eskort ister, yemeğe filan çıkartırlar, hava atarlar arkadaşlarına. Zaten çoğu 50’sinden yaşlı, gece de yatakta sikişir memnun edersin adamları!” dedi. Karım da, “Abi Camoka da öyle ileri yaşlı ama neler yaptı bir bilsen!” dedi. Hasan abi, “Kızım senin amacın zevk almak değil ki, almadan verilmez de, sen zevk vereceksin, onlar da para. Bu işe böyle bak!” dedi. Hasan abinin tavırları sertleşmeye başladığı için, hem de borcumuz çok olduğu için, ayrıca Hasan abiye iyilik borcumuz da olduğu için mecburen karımla bakışıp, “Tamam!” dedik. Hasan abi, “Nalan, kendine düzgün marka kıyafetler alacaksın, biraz açık olacak, ama çok da sahne orospusu gibi olma. Bir de kadın doğuma gideceksiniz, koldan cilt altına hormon tableti yerleştiriyorlar korunmak için, onu yaptıracaksınız. Masaj salonundaki pasaklı halin de olmayacak, kuaförde ağda, manikür pedikür saç hepsi yapılacak!” dedi. Ben, “Abi kadın doğum neden?” diye sordum. “Ulan salak, hamile kalmasın diye! Bu adamlar prezervatif istemez çünkü. Zaten dünya para verecekler!” dedi. Karım, “Tamam abi!” dedi, ama ben çok içerledim karımı başkalarının sikecek olması yetmiyormuş gibi bir de içine döllerini akıtsınlar diye planlama yapıyor olmaktan. Hasan abi, “Ayrıca eczaneden vajina duşu, jel vesaire ne varsa alın, hazırlıklı ol Nalan. Bir de bu saydıklarım da epey para tutar. Sermayesiz iş olmuyor işte maalesef. Nalancığım sen şu senetleri imzala, ben yarın bankadan nakite çevireyim!” dedi ve o masrafları da ekledi borcumuza. Mecbur imzaladı karım. Eve dönünce karımla, bu işlere nerden bulaştık diye hayıflandık, üzüldük. Ama karım Hasan abiden yana tutum sergileyip, “Artık o ne derse yapalım, adam bizi kurtardı daha önce, bizim iyiliğimiz ve kurtuluşumuz için ilgileniyor!” dedi. “Nalan sen o adamla sevişmekten zevk aldın, değil mi? Gördüm seni, titreyerek orgazm oldun Hasan abi seni sikerken!” dedim. Karım, “Senin de hoşuna gitti, sen de boşaldın, üstelik Burcu abla seni parmakladı, çok şaşırdım ama güzeldi seni öyle görmek!” dedi. Biraz içerledim, ama haklıydı karım. Hasan abinin erkekliği bana göre çok güçlüydü ve karıma kadınlığını yaşatmıştı. Ben de zevk almıştım işin doğrusu Burcu abla beni parmaklarken… Hasan abi masraflar için para verdi. Hafta içi karımın alışverişleri, kadın doğum işleri ve kuaförlerle geçti. Gerçekten tanıyamadım karımı. Siyah diz üstü çok kısa olmayan eteği, yandan neredeyse beline kadar yırtmaçlıydı. Hiç hayatında giymediği file çorabı ve jartiyerinin askıları yırtmacın yanından belli oluyordu oturup kalkarken. Makyajı, saçları, bambaşka biri olmuştu karım. Çatalına kadar açık memeleri gösteren bluzlar almıştı, üzerine ceket giyince sadece orta kısım açık kalıyordu. İnce topuklu ayakkabılar ile kısa olan boyu uzamış gibiydi. Hasan abi de bu arada karıma iş bakıyordu, nitekim fazla sürmedi. Camoka aracı olmuş, Antep’ten bakır işi yapan adamlar gelecekmiş İstanbul’a, iki Eskort istemişler ama 20’li yaşlarda olsun demişler. Karım 30’unu geçtiği için, önce yok demişler, ama Camoka kefil olmuş, çok memnun kalırsınız demiş. Camoka karımı övmüş, evli çocuklu iyi aile kadını demiş. Bunları Hasan abiden öğrendik tabii. Hasan abi karımın iş tutacağı günün sabahı bizi çağırdı. Kapıda bizi Burcu abla karşıladı, “Oooo, küçük orospuya bak, ne güzel olmuşun!” dedi. Karım, Burcu ablanın bu konuşmalarına alışkın olduğu için, gülerek, “Teşekkür ederim abla!” dedi. Hasan abi de karımı görünce, “Vay, kızıma bak, aferin yaa! Şuracıkta sikerdim seni, ama para lazım, mundar etmeyeyim şimdi!” dedi gülerek. Karım yine de, “Sen bilirsin abi!” dedi. Hasan abi, “Yok yavrum, biz hep buradayız, sen işine konsantre ol. Bu akşam 6 gibi alacaklar seni, yarın akşam 6 gibi bırakacaklar. Bin dolar verecekler, yarısı aracı arkadaşın dedi. Böyle her ay 4-5 iş yaparsak senetleri çabuk ödersin!” dedi. >Ben yine atıldım, “Abi, aracı çok almıyor mu?” dedim. Hasan abi, “Ulan dalyarak, sen dua et sikmiyor Nalan’ı! Sırf ben arada olduğum için, Nalan’a kefil olduğum için bu işi verdi Nalan’a!” dedi. Karıma da dönüp, “Kızım sen de muameleni iyi yap, zevklendir!” dedi. “Merak etme abi!” dedi karım. Hasan abi, “Haa, siz para gözsünüz, istersen araba ve şoförlük işini sen yap Ersin! 100 dolar geçer eline! Ayrıca isterseniz oğlanı da bize bırakın, gece sizde kalsın müşteri, hem adamın hoşuna gider evli aile hayatı olan kadınla beraber olmak, hem otel parası da size kalır o zaman, gelirinize 300-500 dolar ilave olur!” dedi. Düşününce, “Ne fark eder abi, ha otel ha ev, olur tabii!” dedim. Karım, “Ama Ersin, adresimiz, evimiz, özelimiz hep açığa çıkacak!” dedi. Hasan abi, “Yok kızım, adres bilseler ne olcak, beni tanırlar, kimse birşey yapamaz, merak etme!” dedi. O sırada ben kabaca hesapladım, böyle ayda iki iş yaparsa karım, birkaç ayda borcumuz biterdi. Cumartesi akşam olunca şirketin bana verdiği araçla karımın müşterilerini otellerinden aldık. 50’li yaşlarda, zayıf, sakallı, çirkin görünen, aksanlı konuşan, yine tuhaf tiplerdi. Yolda havadan sudan konuştuk. Bakır işi yapıyor dedikleri kaçakçılıkmış. Zaten Hasan abinin tanıdığı adam düzgün olmazdı ki. Avukat Camoka da nerde suçlu pis adam var onları müşteri yapmış kendisine. Karım siyah yırtmaçlı eteğini, siyah file çorap ve jartiyerini, üzerine de beyaz incecik, sırtı tamamen açık, önü bol bluzunu üzerine de ceketini giymişti. Dördümüz belirlenen restorana gittik. Bizim hayatımızda gidemeyeceğimiz çok lüks bir yerdi. Diğer kızı da onun pezevengi bıraktı restorana. Kız çok genç ve spor giyimliydi. Karım kızla kıyaslayınca onun yanında çok havalı çok elit duruyordu, yapılmış saçları özenli makyajı, kıpkırmızı ojeli bakımlı tırnaklarıyla. Adamlar kızı ve karımı alıp içeri girip oturdular. Ben de kapıda diğer kızın pezevengiyle kaldım. Selamlaştık. Çok sakin bir adamdı. İsimlerimizi söyleyip tanıştık. Sanırım adam gerçek adını söylemedi, ama ben boş bulunup gerçek adımı söyledim. Adam, “Ersin, senin orospu canavar!” dedi. “Karım!” dedim kendisine. “Yapma yaa, çok şanslısın. Yabancı mı, anlaşmalı nikah mı?” dedi. “Yok ya, normal evliyiz, para için bulaştık bu işlere!” dedim. Adam, “E tamam, hepimiz para için yapıyoruz, ne var ki bunda? Bu müşteriler çakal, senin hatun benim sermaye olsa çok büyük adamlara satardım!” dedi. “Ya öyle deme, ama rakam mı farklı olurdu?” dedim. Adam, “Bak hemen para ne kadar merak ediyorsun, normal. Şehir dışına hafta sonu için yolluyorum bazen, iki günde 3 bin doları alıp geri geliyorlar bazen. Ama bu kız dedi öyle değil, bu getirdiğim kızdan bir cacık olmaz, gecede 5-6 iş tutuyoruz, kimi 50 dolar, kimi 100 dolar veriyor!” dedi. Ben de, “Ama burada daha fazla verecekler!” dedim. “Biliyorum, sus işte, çaktırma!” dedi. Biz böyle 2 saat kadar sohbet ettikten sonra karım, diğer orospu kız ve iki Antep’li müşteri çıktılar. Arabaların başına gelince, müşterilerden biri, “Al bu sende kalsın!” dedi, karımı diğer arkadaşına ikram etti. Arkadaşı da, “Sağol, bakarız, olmadı sonra değişiriz!” dedi. Sanki mal hakkında konuşuyorlardı karım hakkında konuşurlarken. Mahsun imiş karımla gelecek olan adamın adı. Mahsun, karım ve ben arabayla yola koyulduk. İkisi arkada oturdular. Mahsun neşeli adamdı, hafif içmişlerdi, bu tabii iyi birşey. Karımın elini kolunu bileklerini öpüyordu, bazen de ensesine yaklaşıp kokluyordu, ben de aynadan bakıyordum. Karım ise çok güleryüzlü, aynı Hasan abinin tembih ettiği gibi adama sanki kocasıymış gibi cilve yapıyordu. Karımın o halleri çok tahrik etmişti beni. Mahsun aynadan beni bakarken görünce, bana, “Siz evliymişsiniz, doğru mu, kolpadan mı?” dedi. “Gerçekten evliyiz!” dedim. “İyi ya, sen de memnunsun, otobüsün çalışıyor!” dedi. “Anlamadım?” dedim. Mahsun sırıtarak, “Biz, çalışan kadına otobüs deriz! Biniliyor ya hani ondan!” dedi. Sonra da karıma dönüp, “Aşkım ben de sana bineceğim!” dedi. Karım da kıkır kıkır güldü. Eve gelince apartmandan sessizce içeri girdik, kimse görmesin diye çok dikkat ettik. Mahsun ayakkabılarını çıkardı ve “Bak ev iyi oluyor. Otel neymiş? Rahat ederiz burda. Yatak odasına bakayım!” dedi. Baktı ve “Ooo işte gerçek yatak odası!” dedi, yatağa kendini atıp, “Oh oh güzel, rahat!” dedi. Sonra ayağa kalkıp karımın sırtını kendine çevirip boynunu öpmeye, arkasından elleriyle memelerini avuçlamaya başladı, bir yandan da yarrağını karımın poposuna bastırıyordu. Karımla gözgöze geldik, karım gülüyordu, Mahsun bunu fark edince, “Hoşunuza gidiyor değil mi namusunu siktiklerim. Bizim memlekette olsa bu kadının akrabaları ikinizi de gömerdi!” dedi. Belinden de bir tabanca çıkardı, yatağın başucuna koydu. Biz şaşırıp korkunca, “Korkmayın lan, bizim işler sakat, korumamız lazım kendimizi, sizinle ilgisi yok avradını siktiğim!” dedi bana. Adam haz alıyordu bana hakaret etmekten, karım da yadırgamıyordu. Mahsun karımı okşamayı bırakıp elini tutarak salona geçti. “Bir kahve yapın!” dedi. Hemen yaptım geldim. Salonda kahvelerini yanyana oturup içtiler. Mahsun karısının soğukluğundan, işlerinden, hapse girip çıkmasından filan anlattı. Karım da ilgilenir gibi yaptı. Sohbet ederken karımın bacaklarını okşuyor, bazen de memelerini avuçluyordu. “Siz gerçekten çok iyi insanlarsınız. Parayı da çok seviyorum ben de, para olmasa karını sikebilir miydim? Koçum, sen de erkek ol karını başkalarının altına yatıracağına sen başkasının karısını sik! Ama nerde sen de o taşak?” dedi gülerek, karım da güldü o lafa. Adam, “Çocuk odası da gördüm, çocuğunuz da var, ha?” dedi. “Evet!” dedim. “O zaman onu orospu analı yapalım bakalım!” dedi pis pis sırıtarak. Karıma, “Çıkart bakalım şunları!” dedi. Karım ikiletmeden kıyafetlerini çıkardı, çorap jartiyer ve sutyen kaldı. Baktım altında külodu yok. Mahsun da fark etti, “Ooo, aferin, kaymak gibi amı saklamamışsın! Çök bakalım!” deyip karımı önünde çömeltti. Fermuarını açıp sikini çıkarttı. Adam bakımsızdı zaten, siki oldukça kıllıydı, bir de esmerdi. Benim sikimden biraz daha büyüktü, ama taş gibi sertti. Ben halbuki alkollü olduğu için sikini kaldıramaz diye düşünmüştüm. Adam karıma sikini yalatıp emdirdikten sonra, arkasını karıma dönüp hafif öne eğildi. “Sen bu işi yapıyormuşsun, bütün Antep seni konuşuyor!” dedi, karımın kafasını tutup götüne yapıştırdı. Karım adamın götünü öpüp deliğini yalamaya başladı. “Oohhh, harika ya, çok güzel lan, ilk defa götümü yalıyor bir kadın!” dedi. Adam zayıf olduğu için karım rahatlıkla götünün arasına dilini sokabiliyordu. Adam biraz sonra, “Dur, dur, işemem lazım, yeter, tuvalet nerede!” dedi. Banyoyu tarif ettim, hızlıca gitti. Karımla salonda başbaşa kaldık. Karıma, “İğrenmiyor musun?” dedim. Karım da, “Sen iğrenmiyor musun bana yapılanlardan?” dedi. Pantolonumun içinde kalkmış sikime bakıp, “Senin hoşuna gidiyor. Ama kızmıyorum, senin hoşuna gitmese hayatta yapmazdım bu işleri. Kendin yapamadıklarını başkaları yapınca zevk alıyorsun, hiç değilse birimizin hoşuna gidiyor!” dedi. Biz konuşurken Mahsun banyodan çıkıp geldi. Çırılçıplaktı, göğsü sırtı kıllı, siki kıldan orman gibiydi ve zayıf bir adamdı. Ama siki çok büyük olmasa bile taş gibi sert ve kalkık duruyordu. Hayatımda hiç öyle uzun süre inmeden kalkık durmadı benim sikim diye düşündüm. Karımı alıp yatak odamıza götürdü. Karım sırt üstü uzandı, bacaklarını iki yana açıp, “Gel kocacığım!” dedi adama. Adamın hoşuna gidecek şeyleri yapmaya çalışıyordu. Karımın çoraplı bacakları, çıplak memeleri, beyaz vücudu, ince çizgi gibi amı şahane duruyordu, bacakları iki yana açık çok davetkardı. Adam bana dönüp, “Sen kalacak mısın burada?” dedi. “Nasıl istersen!” dedim. “Fark etmez benim için!” deyip karımın bacakları arasına girdi. Karımın üzerine abanıp bir eliyle sikini amına yerleştirdi, ilk girişi olduğu için gömemedi sikini. Tamamen vücudunu karımın üzerine yaslayıp eliyle tekrar soktu, bu sefer girdi. Bir iki yumuşak girip çıktıktan sonra hızlıca paat diye sonuna kadar kökledi sikini karımın amının dibine. Karım, “Ayyy!” dedi, aynı sesi Hasan abi sikerken de çıkartmıştı. Adam karımı iyice ezerek amını sikiyordu, bir yandan da dudaklarını öpüyordu. Karım da kollarını adamın boynuna dolamış, sanki çok memnunmuş gibi öpüşüyordu sikilirken. Benimle hiç böyle mutlu görmemiştim. Adam kökledikçe karım inliyor, adam da, “Amına koduğum!” diye küfür ediyordu. Karım da, “Koy aşkım!” diyordu. “Ulan kaltak boşaltacaksın beni!” deyip sikini çıkardı karımın amından. Karım, “Boşal, sonra yine yaparsın!” dedi. Adam, “Yook, o yaşlar geçti, öyle 5 kere olmuyor gecede. Amcık ağzını sikeceğim biraz!” deyip memeleri üstüne oturdu karımın, sikiniz ağzına soktu. Karımın kolları adamın bacakları altında kaldığı için hareket edemiyordu. Adam zorlaya zorlaya karımın boğazına kadar sikini soktu. Sikinin kıllarıkarımın ağzında burnundaydı. Ağzı çok açık olduğu için herhalde gözyaşları oluştu karımda. Gözündeki rimel yanağına aktı… Sonra adam tekrar karımı altına alıp sikmeye başladı. Bu sefer üzerine abanmadan, karımın bacaklarını omzuna koyup ayak bileklerinden yukarı doğru çekip öyle sikti amını. Kökledikçe şap şap ses çıkıyordu. Karım da inliyordu. Adam zevk alıyordu ama söyleniyordu bir yandan, “Lan çıkamıyorum ki amından! Daracık ama ıslak ateş gibi amın var, bırakmıyor sikimi!” diyordu. Birkaç dakika daha o pozisyonda karımı siktikten sonra, köklemeleri iyice hızlandı, o zaman karım kapalı gözlerini açıp bana baktı, sanırım adamın sikini içinde fark etti boşalacağını. Gerçekten de adam, “Amına koduğum!” diye diye boşalmaya başladı karımın içine. O ana kadar çok tahrik olmuştum, elimi sikime götürmeye korkuyordum, boşalırım rezil olurum diye. Ama adam karımı döllerken, karım bana öyle bakınca kendimi çok kötü hissettim, o anda sikim indi. “Havlu getir bana!” dedi karımın içinden sikini çıkartıp. Getirdiğim havluyla önce kendi sikini, sonra nazikçe karımın amını temizledi. “Offf!” deyip yatağa sırt üstü attı kendini, karımı sarıp kendine çekti. Karım da adamın göğsüne başını koydu. Bir eliyle de adamın taşaklarını avuçlayıp masaj yapar gibi oynuyordu. Tabii masaj salonunda çok iyi öğrenmişti eliyle yarak memnun etmeyi. İkisi de gözlerini kapattı. Karım, “Susadım!” dedi. Mutfaktan su getirdim, ama ikisi de uyumuştu o kadar çabuk. Saat daha gece 12 yeni olmuştu. Açıkçası gecelik deyince çok sikecekler diye korkmuştum. Aslında çekinecek fazla birşey yokmuş. Ben de gidip salonda yattım. Karımın ücreti, araba, şöför parası, otel yerine eve gelişimizden elimize geçecek parayı düşünerek uykuya daldım. (Ersin) (1) Mutlu Son / Happy Ending! (2) Madalyalar Bana Takıldı! (3) Camoka! (4) Karımın Orospu Oluşu! ✔ (5) Beş Yıldızlı Orospu! (6) Götveren Karım! (7) Karımın Orospulukta Zirveye Çıkışı! (8) Mutsuz Son / Kerhane Orospusu Karım!
Ayrıca okumak isteyebilirsiniz: Afet Manken Escort Bayan Beril