
Boşanma Arefesindeki Sekreter!
Boşanma Arefesindeki Sekreter! (Tahir 34 Y., Antalya) İki yıl önce çalıştığım hastanede benim sekreterim olarak görev yapan bir kız vardı, adı Esra. Ben o hastaneden ayrıldıktan sonra onu bir daha görmemiştim. Şu anda çalışmakta olduğum hastanede karşılaştım onunla. Evlenip çalışmayı bırakmış, şimdi de kocasıyla boşanma aşamasındaymış. Dolayısıyla bir süredir iş aradıktan sonra da bizim hastanede çalışmaya başladığından bahsetti. “Bir ay önce burada çalışmaya başladım hocam!” dedi. Yine sekreterlik yapıyor, ama bu defa farklı bölümlerdeyiz. Personel ile yemekhanede karşılaştığımız için Esra ile de yan yana geldiğimiz oluyordu, selamlaşıp geçiyorduk. Bazen aynı masada yemek yiyorduk. Esra, oldukça ince yapılı, orta boylu, siyah düz saçlı, buğday tenli, hoş bir kızdı. Aynı zamanda sıcakkanlı bir kişiliği vardı, fakat aramızda iş dışında hiçbir yakınlık olmamıştı. Bir gün yemekhanede yine aynı masada olduğumuz bir sırada, “Hocam, telefon numaram değişmedi, sizinki de aynı mı?” diye sordu. “Evet, aynı!” diye cevap verdim. Sonra boşanma aşamasında olduğunu tekrar söyledi. “24 yaşımda evlenip 26 yaşımda boşanacağımı hiç düşünmemiştim…” diyerek kocasından dertlendi, bunaldığından bahsetti. Benim karşılık verip vermeyeceğimi yokladığı belliydi. Zaten boşanma aşamasındaki kadınlar kadar erkek arayışında olan başka hiçbir kadın grubu yoktur. Esra da aynı şekilde ilgi arıyor, kırılmış kalbini ve yaralanmış özgüvenini toparlamaya çalışıyordu. Ona, “Bence senin bu hafta sonu stres atmaya, sakince vakit geçirmeye, huzur bulmaya ihtiyacın var!” dedim. Ne demek istediğimi hemen anladı ve gülümseyerek, “Nasıl?” diye sordu. “Cuma günü haber veririm!” dedim; karım o hafta sonu şehir dışında olacaktı. Sevdiğim otellerden birinde yine lüks bir oda rezerve edip hafta sonu için Esra’yı davet ettim. Cuma iş çıkışı onu da alıp arabamı otele sürdüm. Güzel bir yemek ve birkaç kadeh içki ona da iyi gelmişti. Sonra odaya çıktık. Her durumda bana sizli bizli hitap etmesi ve yakınlaştığımız anlarda bile ‘Hocam’ diye hitap etmesi benim hoşuma gidiyordu. Odaya girdiğimizde duşa girmek istediğini söyledi. O girdikten 5-6 dakika sonra, duşun altındayken ben de banyoya girdim. Hemen soyundum ve yanına gittim. Bacakları sütun gibi, götünün yanakları küçük ama dolgun, göğüsleri dik ve orta büyüklükteydi. Benim yarak hızlıca kalkmıştı bile. O sırada Esra’nın dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum, duşun altında uzunca bir süre öpüştük. Ben ellerimi vücudunda gezdiriyordum, o da yarağımı eline aldı ve sıvazlamaya başladı. Bir süre sonra dustan çıktım ve havlumu alıp içeri geçtim, yatağa uzandım. Hemen arkamdan geldi. Görevini biliyordu; hiç yabancılık hissetmeden yarağımı ağzına aldı. Islak ve yavaş şekilde ağzına sokuyor, geri çıkartıyor, başını yalıyor, taşaklarımı dili ile geziyor, yarağımın gövdesini öpüyor, tekrar ağzına sokuyor, bazen ağzının içinde bekliyor, bazen gözlerime bakarak yarağımı vakumluyordu. Tek kelime ile harika şekilde oral seks yapıyordu… Bir ara, “Hocam istediğiniz zaman boşalabilirsiniz, tutmayın lütfen!” dedi. Bu durum beni daha da tahrik etmişti; sanki sadece beni rahatlatmak için görevli gibi davranıyordu. Ben de onun göğüslerini okşuyor, bazen uçlarını sıkıştırıyordum. Esra duraksamadan ve yorulmadan saksoya devam ediyordu. Tahminimce yarım saat boyunca oral sekse devam etti ve ben kendimi tutmaktan vaz geçip ağzına boşalmaya başladım. Çok güçlü kasılıyor ve dolu dolu boşalıyordum… Biraz yutuyor, birazı ağından sızıyordu. Sızanlar benim taşaklarımdan süzülüyordu, ama onları da yalayıp temizlemeyi ihmal etmemişti. Böylelikle ne kadar boşaldıysam hepsini yutmuştu. Ağzı, dudakları, çenesi döllerimle ıslanmış, parlıyordu. Nefes alışım yavaşladı, büyük bir rahatlama hissettim. Benim ona söylemem gereken şeyi o bana söyledi, “Hocam harikaydınız!” dedi. Bir süre konuşmadan yatakta uzandık. Sonra, “Ağzımı yıkamaya gitmemi ister misiniz?” dedi. Başımla onayladım ve gitti. Bana tapınır gibi davranması beni daha da etkilemişti. Birkaç dakika sonra geri geldi. Sohbet ettik. Boşanan her kadının anlattığı masalları o da anlatmaya başladı. Kocasını beğenmiyordu. Genç yaşta evlenen her kız gibi sonradan uyanmıştı. Hayattan daha fazlasını istiyordu ve kocasının ona hiçbir şey veremeyeceğini iki yıllık evlilikten sonra anlamıştı. Statü ve para kadınlar için her zaman önemliydi. O anda bile kocasından her bakımdan üstün bir erkekle, bir doktor ile, benimle, birlikteydi. Bir süre sohbetten sonra elimi bacaklarında gezdirmeye başladım. Karnı, göğüsleri, götünün yanakları, teni, boynu gayet sexy idi. Öpüşme ve dokunuşlar sırasında elimi amına götürdüm, sıcak ve ıslaktı. Belli ki o da benim tekrar canlanmamı bekliyordu. Parmağımla klitorisinde gezinirken resmen kıvranıyor, azgınlık içinde yanıyordu. Acelem yoktu, o şekilde hızlıca kıvama gelmiş olmasına rağmen yavaş yavaş parmaklamaya devam ediyordum. Esra ise, “Hocam siz muhteşem bir erkeksiniz!” diyerek inliyordu. Erkek egosunu okşama konuşun önemini biliyordu… Esra’nın boynunu öpüyor, dudaklarını yalıyor, uzun uzun sevişip göğüslerini emiyordum. Götünün yanaklarını sıkıştırıyor, ayırıyor, okşuyor, tokatlıyordum. Vücudunun çok güzel olduğunu söyledim, hoşuna gitmişti. Amı su içinde kalmıştı, inliyor, titriyordu. Nabzını neredeyse dışarıdan duyacaktım. Elimi amından çektiğimde sikilme vaktinin geldiğini anladı. Ama o sırada yarağımı yalamasını söyledim. İştahla ve hızlı hızlı yalıyor, az sonra amına girecek yarağa tüm varlığını verecek gibi davranıyordu… Saçından tutup altıma yatırdım ve bacaklarını iki yana açtım. Ayak bilekleri incecikti. Yarağımın başını amına sürterek ileri geri hareketler ile onu daha da azdırıyordum. Dayanacak hali yoktu, gözleri yalvarır gibiydi, ama hiçbir şey söylemeden yarağımı girdirmemi bekliyordu. Yarağımı sımsıcak ve sıkı amına ittiğimde çıkarttığı ‘Ohhhhh!’ sesini beğenmiştim. Orta hızda, ritmik şekilde sıkmeye başladım. Bir yandan göğüslerini okşuyor, bazen ayak bileğini kavrıyor, ara ara boynuna öpücükler ve ısırıklar bırakıyordum. Dudaklarını operken çok istekli şekilde karşılık veriyordu… Nefes nefese kalmıştı, göğsü yükselip alçalıyordu. Kasılmalarına bakılırsa orgazm olmaya çok yaklaşmıştı. Ben durumu aynen devam ettiriyor, ritmi koruyarak sikiyordum. Sanırım 10 dakika içinde sarsılarak orgazm olmuştu. Bir süre üzerine uzandım, öylece kaldık. Sonra içinden çıktım. Ben boşalmadığım için kendisini biraz rahatsız hissetmiş olacak ki, “Korunuyorum hocam, içime boşalabilirsiniz!” dedi. “Sen merak etme!” dedim ve gülümsedim. O sırada ayağa kalktım ve halen kalkık duran yarağımı ağzına verdim. Yalamaya başladı. Oral seksi iyi biliyordu, ama benim canım gırtlağını sikmek istiyordu, bunu ona söyledim. Ellerini belinin arkasında tutmasını istedim. Saçlarını sol elim ile at kuyruğu seklinde kavrayıp yaraüımı ağzına verdim. Ağzını büyük açmasını ve asla direnmemesini söyledim. Sözlerime canı pahasına itaat edeceği gözlerinden belliydi. Doğrudan, hiç beklemeden gırtlağına kadar girdim. Sert darbeler ile ağzını sikiyor, yarağımın başını gırtlağına sokuyordum… Öğürüyor, sarsılıyor, salyası sümüğü akıyordu. Gözyaşlarını tutamıyordu. Kusmasını istemediğim için gırtlağında uzun süre beklemiyor, giriş çıkış yapıyordum. Dilini dışarı çıkarmasını ve gırtlağına girdiğimde taşaklarımı yalamasını söyledim. Yapmaya çalışıyor, ben yarağımı derinlere soktuğumda dilini taşaklarımda hissettiriyordu. Fakat tüm bunlar olurken çok yıprandığını da görebiliyordum. Yüzü, gözü, ağzı, burnu gözyaşı ve tükürük içinde kalmıştı. O kadar sexy görünüyordu ki, daha fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. Ama o sırada da yarağımı boğazına köklemiştim. İkinci postam olmasına rağmen yine çok güçlü bir boşalma yaşıyordum. Döllerimin bir kısmı doğrudan midesine gitmiş, ama bir kısmı öğürürken burnundan gelmişti. Bu beni aşırı tahrik ediyordu. Yarağımı çıkarttığımda ikimiz de bitkin haldeydik… Cumartesi sabahı erken kalkıp ona güzel bir masaj satın aldım. Masajın saatini bildiren bir not yazdım. Gününü biraz rahatlamak için sakince geçirmenisi de notuma ekledim ve odanın tüm ödemelerini yaptıktan sonra otelden ayrıldım 🙂 (Tahir)
Ayrıca okumak isteyebilirsiniz: Saimbeyli Escort Lale Üniversiteli Yeni Çıtır